21 Mayıs 2012 Pazartesi

Şivlilik nedir biliyor musunuz ?

Üç ayların başlangıcı olan Recep ayı, manevi iklime geçişin ilk işaretlerini içinde barındırır. Oruç ayı Ramazan’a giden altmış günlük yolda ilk sınanma Regaib Kandili ile kendini gösterir. Geçtiğimiz hafta bir kez daha coşku ve gözyaşı ile kutladığımız Regaib Kandili de gösteriyor ki, umut hâlâ bu topraklarda. Dünyanın değişik coğrafyalarında farklı kültürel kutlamalara sahne olan Üç Aylar’ın başlangıcı Konya’da sadece ibadetle mükellef yetişkinler için değil, çocuklar için de bir teslimiyettir. Üç Ayları iple çeken çocuklar için o gün, Ramazan Bayramı’na kadar sürecek mutluluk kervanının başlangıcıdır. Konya’ya has bir kutlama olan Şivlilik, çocuklar için olsa bile kültürel yapının hala bozulmaya uğramadan sürdüğünün en önemli işaretidir. Şivlilik ile ilgili Konya tarihçilerinin yaptığı tarif şöyledir; “Regaip Kandili günü sabahı, sabah namazından sonra mahalledeki üç ile on beş yaş arasındaki kız erkek çocukları sokak başlarında toplanarak ilk kapıdan başlamak üzere kapıları birer birer çalarak açılmasını beklerler, kapı açılması biraz gecikti mi hep bir ağızdan ve tempo ile şu maniyi söylemeye başlarlar. Şivli şivli şişirmiş, Erken kalkan pişirmiş, İki çörek bir börek, Bize namazlık gerek. Şivlilik... Çocukların sesini duyan ev sahibi bayan, elindeki tabak dolusu üzüm veya ne verecekse onunla gelerek kapıyı açar ve sıra ile çocukların avucuna veya ekseriye boyunlarına takmış oldukları keselere birer avuç vermek suretiyle onları sevindirirmiş. Çocuklar bu kapıdan kısmetlerini aldılar mı diğer kapıya topluca koşmaya başlar, öğleye kadar bütün mahalle dolaşılmış olur.” Tabi şimdilerde bunlar biraz değişikliğe uğradı. Artık çocukların boyunlarında keseleri yerine ellerinde, tatlı ve tuzlu yiyecekleri ayrı ayrı koyacakları çantaları var. Üzüm ve leblebi de miadını dolduralı çok oluyor. Bu günlerde gofret ve çikolata yükselen değer. Zaten çocukların vazgeçilmez ikilisi de bunlar. Müstakil evlerin tek tek dolaşılması olağan bir durum, ama apartman daireleri için ne yapmak gerek. Bunun da çözümü kapıcılardan geçiyor. Daire sakinleri, çocuklar için aldıkları yiyecekleri akşamdan apartman kapıcısına veriyor, sabahleyin toplanan bütün yiyecekler ayrı ayrı kaplarla binanın önünde müşterisini yani çocukları beklemeye başlıyor. Çocuklarda bir apartmana gittikleri zaman, tüm dairelerin ikramını, tek kalemde halletmiş oluyorlar. Özellikle toplu konut bölgelerinde ki bu manzara kabul edelim ki sadece Konya’ya özel bir durum. Gelir seviyesi ne olursa olsun bütün çocukların buna iştirak etmesi ise, işin en güzel tarafı. Şivlilik sabahından önce ise Regaip Kandilinin müjdecisi olan fener alayı şehri ışıl ışıl aydınlatırken özellikle çocukların neşesi görülmeye değer oluyor.Ellerindeki fenerlerle birlikte sokaklara akın eden çocuklar fener alayı ateşleri etrafından çeşitli oyunlar oynuyor.Neredeyse Konya’nın her mahallesinde yakılan fener alayı ateşleri bir anda şehrin havasını değiştiriyor. Çocukların Üç Aylar sevinci, genelde Ağustos aylarında yapılan sünnet düğünleriyle bütünleşince bir başka güzellik çıktı ortaya. Meram ve Karatay belediyelerinin geleneksel sünnet şölenleriyle de ihtiyaç sahibi aileler mutlu edilirken sosyal dayanışmanın önemi bir kez daha görüldü. Yeni eğitim yılı için geriye sayımın başladığı şu günlerde, çocuklarımızın birkaç sevinci bir arada yaşaması, ne zamandır hayata çocukça bakışı unutan bizlere umalım ki güzel bir uyarı olur. Ne dersiniz gündelik hayata bazen çocukça bakmamız gerekmez mi? Lokman Koyuncuoğlu ( lkoyuncuoglu@haberkonya.com )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder