10 Aralık 2010 Cuma

silikoz hastalarına destek için Ankara'ya yürüyüş

Aydın ARIK / BİNGÖL (AHT) Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyünde yaşayan 32 silikozis hastası, özürlü maaşı alabilmek için Ankara Meslek Hastanesi’nin yolunu tuttu. 2 araçla Karlıova ilçesinden yola çıkan hastalar Bingöl’e gelerek burada bir basın açıklaması yaptı. Silikozis hastaları adına açıklama yapan Toplum Gönüllüsü, Emekli Öğretmen Semiramis Karaarslan, Bingöl genelinde yaklaşık 300 silokosiz hastası olduğunu belirterek, silikozis hastalığına yakalanan ve ölümlerini bekleyen mağdurlara emeklilik hakkının verilmesi gerektiğini söyledi. 2022 Sayılı Kanun kapsamında silikozis hastalarının raporlarına göre 100 ila 300 TL arasında verilecek maaşın aylık ekmek parası olduğunu belirten Karaarslan, şunları söyledi: “Artık meslek hastaları, yoksul özürlülerin yararlandığı 2022 sayılı yasa kapsamına giriyor. İş kazası meslek hastalığı sigortasından hakları saklı kalmak kaydıyla, silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az yüzde 40 kaybettikleri Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulu’nca tespit edilmesi kaydıyla 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanması sağlanacak, bu vatandaşlarımızın 65 yaşını doldurmuş olmaları veya muhtaç durumda olmaları şartları aranmadan, meslekte kazanma gücünü yüzde 40 ila 59 arasında kaybedenlere 100 TL, 60 ila 79 arasında kaybedenlere bu aylığın iki katı tutarında 200 TL, 80 ve üzerinde olanlara üç katı tutarında 302 TL aylık bağlanacak. Yani Silikozis hastalığı tespit edilenler sosyal güvenlik kapsamına alınacak, eş ve çocuklarıyla birlikte sağlık yardımlarından da yararlanabilecekler. 2012′ye kadar yeşil kart, daha sonra GSS kapsamında olacaklar. Oysa meslek hastalığında yüzde 10 maluliyet oranında iş göremezlik geliri, yüzde 20′den sonraki maluliyetlere ise asgari ücretten düşük maaş verilmiyor. Bir meslek hastası 1800 günde emekli olurken bir özürlü 3600 günde emekli oluyor” dedi. Karaarslan, “Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’den Torba Kanun olarak bilinen Yasa Tasarısı yasalaşmadan önce özürlülük için ifade edilen koşulların maluliyet için kabul edilmesi, çalışmalarımızda kamuoyu ve STK’ların şimdiye dek canla başla vermiş oldukları desteğe devam etmelerini rica ediyoruz. 100-200 TL aylık gelirle aylık ekmek giderleri bile karşılanamayacak merdiven altı nefes almadan, gün yüzü görmeden çalıştırılan, hiçbir sosyal güvencesi olmayan Hastalarımızın yaşamları son bulmadan Malulen Emekliliklerinin kabul edilip geride bırakacak aileleri için güvenli bir gelecek bekliyoruz” diye konuştu. Daha sonra Toplum Gönüllüsü Emekli Öğretmen Semiramis Karaarslan, silikozis hastalarını gözyaşları arasında Ankara’ya uğurladı.

Haberturk

2 Ağustos 2010 Pazartesi

BUNLARA DİKKAT EDİNİZ !!!

BUNLARA DİKKAT EDİNİZ !!!



Bildiğiniz gibi artık her kurumda işlem yaparken, telefon hattı alırken, bir yerlere
abone olurken, kargo alıp-verirken, havale işlemlerinde.. vs.. kimlik fotokopisi istenmekte..
Aslında bu yasal değil, sadece koca formu doldurmak yerine kimliğinizin fotokopisini
iliştiriyorlar o belgelere ya da kendilerini garantiye alıyorlar ve işleri hızlandırıyorlar...

Sebep her neyse... Sonuçta artık kimlik fotokopisi ile çok işlem yapılması alışmış
bir durum oldu artık...

Peki, bu kimlik fotokopiniz ile başkası neler yapabilir diye düşündünüz mü hiç?

Birkaç örnek verecek olursak:

-Adınıza bir yerlere üye olunabilir.

-Adınıza abonelik açılabilir.

-Sizi bir şey için kefil edebilirler.

-En çok görülen vakalardan biri de şu: ADINIZA BİR SÜRÜ TELEFON HATTI AÇTIRIP,
AÇIK HAT OLARAK SATABİLİRLER! ve bu hatları alanlar herhangi bir suç işlediklerinde
direk hat sahibi yani kimlik fotokopisi kullanılarak adına hat açılan kişi zan altında kalmaktadır. (zaten siz de telefoncularda açık hat satıldığına şahit olmuşsunuzdur)

-ve bunun gibi birçok örnek..

Peki, kendimizi korumak, kimlik bilgilerimizle isteğimiz dışında işlem yapılmasını
önlemek çok mu zor? Elbette değil!

Basit ve etkili bir yöntem var;

Mesela 0 5xx 123 45 67 nolu telefon hattını aldınız.

Form doldururken ve kimlik fotokopisini verirken,FOTOKOPİDE, KİMLİĞİN ÖN VE ARKA YÜZÜNDEKİ BOŞ ALANLARA (hatta uzerine)

SADECE 0 5XX 123 45 67 HATTIN ABONELİK İŞLEMLERİ/ AKTİVASYONU İÇİNDİR
yazıp paraf atmanız sizi koruyacaktır.

Veya: SADECE 01/01/200X NOLU , XXXX MİKTARLI HAVALE İŞLEMİ İÇİNDİR..
vb. ŞEKLİNDE NOT TUTMANIZ İYİ BİR ÖNLEM OLACAKTIR...
----------------------------------------------------------------------------------------------------
T.C. MERKEZ BANKASI'ndan bir uyarı..Dağarcığınızda bulunsun...

Eğer bir gün ATM makinelerinden bir soyguncu tarafından para çekmeye zorlanırsanız;
PIN kodunuzu ters girmeniz halinde (Örn. 1234 yerine 4321.. gibi) Makine parayı veriyor
ancak bu arada polis de çağırıyor.
Bu konuyu çok nadir kişinin bildiği için, mümkün olduğunca çok kişiye bildirelim.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
UYARI: SAKIN BU NUMARAYI ARAMAYIN!
Eğer; birisi sizi cep telefonunuzdan arayarak 'ESAT' veya 'ERICAL' adlı bir firmadan
arıyoruz telefonunuzu kontrol etmek zorunda oldugunu ve bunun için '9090' ı aramanızı
söylerse telefonunuzu derhal kapatın ve söylenen numarayı sakın aramayın. Söz konusu
numarayı çevirmeniz, karşınızdaki bu sahsın sizin bütün kimlik bilgilerinize ulaşmasını ve
yapacağı tüm telefon görüşmelerini sizin hesabınıza geçirmesini sağlayacktır!
[ Lütfen, güç durumda kalmamaları için, bu notu yakin dostlarınıza da ulaştırarak
onları da bilgilendirin. ]

İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Tum Hastaneler tek telefon 444 0 911

TANIDIĞINIZ HERKESE GÖNDERMEYE ÇALIŞIN...
TÜM HASTANELER TEK TELEFON == 444 0 911
Tüm hastaneler Türkiye'nin her yerinden ulaşılabilen tek bir no.da birleştiler.
Cep telefonunuzdan ararsanız bulunduğunuz ilin alan kodu ile aramanız gerekiyor.
Mesela İstanbul' da 0212 444 0 911 0212 444 0 911 0212 444 0 911 0212 444 0 911 veya 0216 444 0 911 0216 444 0 911 0216 444 0 911 0216 444 0 911
Bu telefonu aradığınızda en yakın Ambulans olay yerine gönderiliyor.
Kaydediniz.. .!!!

HERKESE ULAŞTIRMAYA ÇALIŞALIM.....

21 Haziran 2010 Pazartesi

Hz. İbrahim'in (a.s) Mecusi misafiri

Hz. İbrahim (a.s) cömertliği ve misafirperverliği ile bilinen büyük bir peygamberdir; peygamberlerin atasıdır. Bazı zamanlarda on deve veya iki yüz koyun kestiği ve misafirlerine ikram ettiği bilinir. Hz. İbrahim'in (a.s) misafirsiz geçen bir günü olmazdı. Eğer bir misafiri gelmezse tam öğlen zamanı pazara gider ve bir yabancı bulur, evine getirir, ona yemek ikram ederdi.

Günlerden bir gün hanımı Sara annemiz güzel bir yemek hazırlamış, Hz. İbrahim'in misafirleriyle gelip yemesini beklemiş. Derken Hz. İbrahim çıkagelir fakat yanında misafir yoktur. Sara annemiz: "Ey İbrahim, bugün misafirin yok mu?" der. Hz. İbrahim: "Hanım, bugün işlerim vardı; pazara uğrayamadım. Eğer biraz beklersen gidip pazardan bir yabancı getireyim" der. Hanımı "peki, git; bekliyorum sizi" der.
Hz. İbrahim aceleyle pazara gider; yetmiş yaşlarında yaşlı ve yorgun bir yabancıya rastlar ve ona: "Beyefendi, yabancı görünüyorsun; bana misafir olur musun?" der. Aslen Mecusi (ateşperest) olan yabancı da Hz. İbrahim'in teklifini memnuniyetle kabul eder ve evine giderler.

Hz. İbrahim temizliğe çok dikkat ettiği için ellerini yıkaması ve abdest alması için adama su yolunu gösterir. Fakat adam Mecusi olduğu için Müslüman olmaya zorlandığını düşünerek abdest almayı kabul etmez ve: "Birader! Bir lokma ekmek için beni dinimden mi döndürmek istiyorsun?" diyerek Hz. İbrahim'e tepki gösterir. Hz. İbrahim adamın tepkisine bir anlam veremez, biraz da hiddetlenerek: "Ben sana temizliği öğretmek istedim. Bütün istediğim bu. Ama istemiyorsan yine de sen bilirsin" der.
Mecusi adam da yemek yemeden evden çıkar ve Pazar yerine geri döner. Hz. İbrahim (a.s) adamın kaba davrandığını düşünür ve geri dönmesi için ısrarcı olmaz. Arkasından vahiy meleği Cebrail gelir; Allah'ın selamını Hz. İbrahim'e ilettikten sonra şöyle der:"Allah buyuruyor ki: Ey İbrahim, ben o Mecusi adama yetmiş yıldır rızık veriyorum. Sen bir öğün yemek ona vermekte sıkıntı çektin, Çabuk git o adamı bul ve ona yemek yedir."

Hz. İbrahim (a.s) hızla ve büyük bir telaşla evden çıkar ve Pazar yerine gider, fakat adamı bir türlü bulamaz. Pazar yerindeki insanlara onu tarif ederek: "Yetmiş yaşlarında, böyle böyle bir adam gördünüz mü?" diye sorar. Onu tanıyanlar: "O dediğin yetmiş yaşlarındaki adam biraz önce şehirden çıktı" derler. Hz. İbrahim (a.s) "Mutlaka o adamı bulmalıyım" der ve peşine düşer.

Nihayet onu bulur, ondan özür diler ve der ki: "Rabbim, sana gösterdiğim bu tavır yüzünden beni kınadı ve bana dedi ki: Git çabuk o adamı bul ve ona yemek yedir. Lütfen geri gel, birlikte eve gidelim." Mecusi adam hayretler içinde kalır ve Hz. İbrahim'e: "Demek senin Rabbin bu kadar merhametli ve izzet sahibidir, öyle mi? Eğer Rabbin böyle diyorsa Rabbin de Haktır, dinin de haktır" der ve Müslüman olur.

Hayatımızı gözden geçirdiğimizde, kim bilir ne kadar değerli anları hoşgörüsüzlüğümüze kurban etmişiz! Hayatımızda biraz lütufkâr ve hoşgörülü olamadığımız için kim bilir ne dostlar, ne dostluklar kaybetmişiz! Oysa hoşgörü ve müsamaha, bir insanın kendisi gibi insanlara gösterebileceği en kolay ve en değerli bir davranıştır. Bir peygamber bile, hoşgörüsüz davrandığı zaman Allah tarafından uyarılıyor. Tıpkı Hz. İbrahim (a.s) gibi; tıpkı ama (görme engelli) olup soru sormaya gelen İbnu Ümmi Mektum'a ilgi göstermeyen ve ABESE Suresiyle Allah tarafından uyarılan Hz. Peygamberimiz (s.a.v) gibi.

9 Ocak 2010 Cumartesi

Ev kiralarında yeni düzenleme

Kiralar enflasyon oranında mı artacak? Yıllık kira artışına üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında sınır getiren Türk Borçlar Kanunu Tasarısı TBMM'den geçmeyi beklerken, kiracı-ev sahibi ilişkilerinde en büyük anlaşmazlık konusu olan kira artışlarının, halihazırdaki kontratlarda yazılı olduğu şekilde uygulanması gerektiği bildirildi.



Yeni yasa, yıllık kira artışını enflasyon oranına bağlayan kontrata imza atan mal sahiplerinin yasal olarak kiracılarından daha yüksek oranda artış isteyemeyeceği, kiracının da kontratta başka şekilde yazılıysa daha düşük artış talebinde bulunamayacağı belirtildi.Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, halihazırda kira artışlarının enflasyon oranında yapılacağı yönünde herhangi bir yasal mevzuatın bulunmadığını belirterek, şu bilgileri verdi:''Kişiler, enflasyon oranlarını baz alarak belli artışlar yapıyor. 1990'lı yıllarda enflasyon oranları çok yüksekti. Buna bağlı da yüzde 85-90 oranlarında kira artışları yapılıyordu. Ama böyle bir kanun yok. Ecevit başbakanlığındaki koalisyon hükümeti döneminde ilk yıl yüzde 25, ikinci yıl yüzde 10 artışına dair bir yasa çıkarmıştı. Bu da 2001 yılında açılan davayla iptal edildi.Fakat enflasyon oranları son yıllarda yüzde 10'larda seyretmeye başlayınca insanlar kira kontratlarındaki artışları psikolojik olarak yüzde 10-12 olarak saptadı. Yalnız bir kira akdine, artış hanesine ne yazarsanız o aynen geçerli olur. Yani yüzde 20 artış yazılıysa kontratta, kiracı o oranda artırmak zorunda. Benim hakkım enflasyon oranıdır, böyle bir kanun var, 'Ben bu kanuna göre yüzde 6,25 artırırım' deme lüksü yok kiracının. Bu nedenle kira kontratını yaparken dikkatli davranmalı. ''Güleroğlu, kira kontratında ''enflasyon oranında artış'' yazılıysa, bu yıl yüzde 6,25 zam yapılacağını, başka bir oran yazılmışsa o oranda artırıma gidileceğini söyledi.-''ÖZEL ANLAŞMALARINIZ MUTLAKA YAZILI OLSUN''Krizin ardından son dönemde kiraların düşmesi sonucu ev sahipleriyle kiracıların özel olarak anlaşıp kira artışı yapmama ya da kontratta yazılandan daha düşük artış yapma gibi durumların sıkça görüldüğünü hatırlatan Güleroğlu, şu uyarıyı yaptı:''Böyle durumlarda kira kontratına ek olarak, yazılı bir şey düzenlenmemişse, ileride kiracıyla mal sahibi arasında anlaşmazlık olduğunda mal sahibi aradaki farkı talep edebilir. Yani sözlü anlaşma yeterli olmaz. Yeni anlaşma kontrata ilave ya da ek bir tutanak şeklinde mutlaka yazılı hale getirilmeli.''Kiranın düşük kaldığını düşünen mal sahiplerinin de yine kontrata bağlı kalmak zorunda olduklarını vurgulayan Güleroğlu, ''Kontratta TÜFE diyorsa, bu oranda artırmak yeterli. Ancak ev sahibi daha fazla artış istiyorsa, o zaman kira tespit davası açmalı, ama bunun için sözleşmeden itibaren 3 yıl geçmesi gereklidir. Bu durum, tahliye sebebi de değildir, tabii kiraların resmi şekilde ve vaktinde ödenmesi şartıyla. Zira eğer kiracı üç kirayı zamanında ödeyemezse bu durum kesin tahliye sebebi arasında bulunuyor'' diye konuştu.Mesut Güleroğlu, kiracının mutlaka ödemeyi ne zaman, ne şekilde yapacağını sözleşmede belirtmesi ve ödemeyi yaptığına ilişkin dekontlarını saklaması, ödemeleri banka yoluyla yapmayı özellikle tercih etmesi gerektiğini ifade etti.Kiracılara, kira artışı için taahhüt edilecek yüzdelik artışın maddi güçlerinin geçmemesine dikkat etmeleri uyarısında bulunan Güleroğlu, ''Evi tutayım, sonra ev sahibiyle anlaşırım'' diye düşünülmemesi gerektiğini, çünkü imzalanan kontratın bağlayıcılığının bulunduğunu sözlerine ekledi. KAYNAK: SERHABER / 08.01.2010

Gider yazmak için fiş veya fatura fark eder mi

Gider yazmak için fiş veya fatura fark eder mi



Kayıtdışı satış yapan işletmelerde fiş veya faturanın adını anan yok. Tüm ülkede yapılan satışların yaklaşık yarısı da kayıtdışı zaten. Tüketici tarafına baktığımızda; özellikle vergi iadesinin kaldırılmasından sonra tüketici de konunun takipçisi değil. Onları da ilgilendirmiyor fiş-fatura kesilmiş, kesilmemiş. Veya en fazla "Fişini almazsam son fiyat ne olur" sorusu çerçevesinde fiş-fatura gündeme geliyor. Her satış sırasında istisnasız "Fiş veya fatura fark eder mi" sorusunun sorulduğu işletmeler (süpermarketler, elektronik marketler vb) var bir de.Soruluş tarzından; kasiyerlerin bu soruyu kendi inisiyatifleri ile değil de işletmelerinin talimatı ile sorduğunu anlıyorum. İşletme neden bu soruyu her müşterisine ısrarla sorar ki? Bazı müşteriler alışveriş karşılığı olarak fiş değil fatura almak istiyorlar belli ki.Peki ne değişir ki müşteri açısından. Alışverişin karşılığı fiş alınsa ne olur, fatura alınsa ne olur? Hemen söyleyeyim. Vergisel açısından bir şey değişmez, ikisi de olur. (Ürün, işletmede tüketilmek amacıyla değil de satılmak amacıyla alınıyorsa fatura alınması zorunlu ama) "Ürünü kendi şahsi tüketimimiz için değil, işletmemizde tüketip gider yazacaksak da mı fark etmez" diyenler olacaktır. İşletmede gider yazılacaksa da fark etmez, evet. Gider yazılamayacağını düşünen işletmeciler, muhtemelen muhasebecileri tarafından yanlış yönlendirilmiş belli ki. Her muhasebeci gider yazmak için belgenin fiş veya fatura olmasının önemli olmadığını bilir çünkü. O halde bazı muhasebeciler müşterilerine/patronlarına neden fişlerin gider yazılamayacağını söyleyip bu fişleri kabul etmezler ki? Ben bir tahminde bulunayım hemen. Ufak tefek fişlerin muhasebe kayıtlarıyla zaman kaybetmek istemediklerinden "Yazarkasa fişleri gider yazılamaz" diyor olmalılar.Vergi mevzuatı açısından belgenin fiş veya fatura olması önemli değil, harcamanın-giderin işletme için yapılması önemli. Eğer ürün işletmede tüketilmek amacıyla değil de satışa sunulmak için alınıyorsa o zaman zaten fatura alınmalı. Ancak işletmede tüketilecek kırtasiye, büro, temizlik malzemesi gibi harcamalar için fatura zorunluluğu yok. (VUK 204 No'lu Tebliğ) Dolayısıyla bu türden fişler rahatlıkla gider yazılabilir. Vergi Usul Kanunu (VUK) ve tebliğlerinde tüketim amacı veya her ne amaçla olursa olsun belli bir tutarı (2009 yılı için 670 TL) aşan harcamalar için fatura düzenleme zorunluluğu öngörülmekte. Ancak bu tutarın altındaki harcamalarda fiş de fatura da düzenlenebilir. Müşterinin özellikle "fatura istiyorum" dediği durumda ise 670 TL'nin altı olsa bile fatura düzenlemek gerekecektir. Faturaya reklam alınır mıFiş fatura konusunda sık karşılaştığım sorulardan birisi de faturaya reklam alınıp alınamayacağı konusu. Birçok işletme; markasının, ürünlerinin tanıtımını hatta kampanyalarının tanıtımını zaten kendi faturasında yapıyor. Peki bir işletme; diğer bir işletmenin faturasına kendi reklamını verebilir mi? Evet, verebilir. VUK (Madde 231) gereği faturada bulunması gereken içeriğe yer verildiği sürece fatura üzerinde reklam yer almasında bir sakınca yok. Ahmet Karabıyık

6 Ocak 2010 Çarşamba

Örnek Ana Sözleşme

…………………….NAKLİYAT,İNŞAAT,GIDA,TURİZM VE PETROL
SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ANASÖZLEŞMESİDİR

KURULUŞ :
MADDE 01 : Aşağıda adları, soyadları, uyrukları ve ikametgâhları yazılı kurucular arasında bir limited şirket kurulmuştur.

S.NO ORT. ADI-SOYADI UYRUĞU İKAMETGÂH ADRESİ




UNVANI :
MADDE 02 : Şirketin unvanı ” NAKLİYAT, İNŞAAT, GIDA,TURİZM VE PETROL SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ dir.

AMAÇ KONU :
MADDE 03 :Şirketin başlıca maksat ve konuları şunlardır.

1-NAKLİYAT
1-Her türlü nakliyecilik ve nakliye komisyonculuğu faaliyetinde bulunmak.
2-Yurt içinde ve yurt dışında (uluslararası) kara, hava, deniz vb. yolu ile her türlü kuru ve sıvı eşya-yük ve yolcu taşımacılığı yapmak, yaptırmak. Konu ile ilgili her türlü yetki belgesi almak, yurt içinde ve yurt dışında şube ve temsilcilikler açmak.
3-Araç kurtarma, araç çekme, yük kaldırma ve tahliye işlerini yapmak. Bunlarla ilgili araçlar satın almak, ilgili tesisleri kurmak. Nakil araçları satın almak, kiralamak, sözleşmeler tanzim etmek, fes etmek, ilgili tesisler, depo kurmak, işletmek ve kurulmuş olanlara iştirak etmek. Yurt içinde ve yurt dışında kargo işletmeciliği kurmak, kurulmuş olan şirketlere şube, bayii, olmak.
4-Şirket kendi araçlarının tamiratları için tamirhaneler açabilir, ilgili tesisleri kurar. Bunların yedek parçaları vb aksamlarını temin eder.
2-İNŞAAT
1- Toplu ve münferit konut, han, çarşı, işyeri, fabrika, sınai tesisleri, köprü vb. gibi inşaat taahhüt işlerinin gerek şirket olarak gerekse gerçek veya tüzel kişilerle birlikte ortaklıklar kurmak suretiyle yapmak.
2- Yurt içinde ve yurt dışında konusuyla ilgili taahhüt işleri, proje, mühendislik, mimarlık, kontrolörlük, müşavirlik, organizasyon işlerini yapmak, müteahhitlik karneleri devir almak ve devir etmek.
3- Şirket amacı ve uğraşı konusuyla ilgili faaliyetler için faydalı olan ihtira hak beratlarını, imtiyaz ve telif haklarını marka, model, resim ve ticaret unvanlarını, gayri maddi haklarını imtiyaz ve telif haklarını marka, model, resim ve ticaret unvanlarını, gayri maddi haklarını iktisap etmek, kiralamak, kullanmak, satmak, kiraya vermek, kiralamak, üzerlerinde intifa ve rehin haklarını tanımak gibi hukuki tasarruflarda bulunmak.
4- Her türlü taşınmazı satın almak ve bizzat inşa ederek sahip olmak, bunları kiralamak ve satmak, bunlar üzerinde başkalarına telkin ve ipotek haklarını tesis etmek veya kendi alacaklarını teminen gayrimenkul ve menkul mallar üzerinde ipotek veya rehin almak, her türlü teminatlı ve teminatsız yurt içinde ve yurt dışında istikraz mukaveleleri akdetmek, banka ve sair müesseselerden kredi almak,
5- İnşaat sanayi ile yeraltı - üstü Bayındırlık, Kara Yolları, Köy Hizmetleri, Devlet Su İşleri, Milli Eğitim, Özel İdare, Tekel Müdürlüğü vb. gibi Resmi Daireler hizmetlerinin inşaat yapım, onarımı gerek kendilerini temin edeceklerini arsalara inşaatlar yapımı ve satımını yapmak. İnşaat taahhütlerine müteahhit sıfatıyla girmek ve inşaatlar yapmak. Konusuyla ilgili her çeşit yol, demir yolu, kanal, köprü, tünel, liman, rıhtım, baraj, istinat duvarı, konut inşaatları, akarsu düzenlemeleri, işyeri, otel, motel, vb. yapılar yapmak ve satmak, inşaat ve iş makineleri, alet ve edevatı, bunlara ait yedek parçaları, inşaat ve montaja ait her türlü makine ve motor alet ve çelik yapı, baskı kalıp elemanları, vinç ekskavatör, taş kırma makinesi, konkosör, konveyör ile her türlü inşaat montaja ait her nevi sınaî malzeme ve avadanlık, temin edilmesi, gerektiğinde satılması,kiralanması,kiraya verilmesi.
6- Şirket amaçlarını gerçekleştirmek için şirketler kurmak, kurulu diğer şirketleri hisselerini almak, iştirak etmek, faal şirket veya firmaları aynen ve kısmen devir almak, tahlil laboratuarı, tamir atölyeleri, makine parkları teşkil edebilir, malzemeler deposu, çimento, kum, çakıl, taş ve kireç imalathaneleri, fabrikalar, imalathaneler, şantiyeler, bürolar kurabilir ve işletebilir. Hazır beton tesisleri açabilir, işletebilir bunların hammadde ve malzeme teminini alım ve satımını yapmak.
7- Gayrimenkul ve menkul alabilir, satabilir, kiraya verebilir, ipotek ve sair her türlü ayni hak tesis edebilir ve ipotek ve sair her türlü ayni hakkı kaldırabilir. Patent temsilcilik anlaşmaları yapabilir. Krediler temin eder, teşvikler çıkartabilir.
8- Her türlü inşaat malzemesi (çimento, demir, kireç, tuğla, kiremit, alçı ve mermercilik) alım ve satımını yapmak.Konusuyla ilgili Sanayi tesislerini kurmak, fabrika ve atölyeler açmak, bayilik ve temsilcilik yapmak.
9-Şirketin amacı ve uğraşı konusuyla ilgili faaliyetler için faydalı olan ihtira hak beratlarını, imtiyaz ve telif haklarını marka, model, resim ve ticaret unvanlarını, gayri maddi haklarını iktisap etmek, kiralamak, kullanmak, satmak, kiraya vermek, kiralamak, üzerlerinde intifa ve rehin hakları tanımak gibi hukuki tasarruflarda bulunmak.
3-GIDA
1-Her türlü gıda maddesinin alım ve satımını yapmak,(ekmek,tuz,şeker,yağ,v.b.,hububat ,bakliyat vb.)
2-Gıda sanayi ile ilgili menkul, gayrimenkul ve ilgili taşıt araçlarının alımını yapmak, binalar yapmak,ipotek almak, vermek,ve fek etmek.
3-Lokanta, kafetarya, restoran, hazır yemek fabrikaları, konserve, yağ, vb.gibi imalat haneler, fabrikalar, tesisler açmak, işletmek, kurmak, kurulmuş olanlara iştirak etmek, kiralamak ve kiraya vermek.
4-Bu sanayi kolu ile ilgili fabrikalar kurmak, işletmek, kurulmuş olanlara iştirak etmek.
5-Bu sanayi kolu ile ilgili ithalat ve ihracat yapmak.
6-Bu sanayi kolu ile ilgili labaratuar açmak.
7-Bu sanayi kolu ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında krediler temin etmek, teşvikler çıkarmak.
8-İmal edilen, satılan malların marka, patent, tescil,hakkına sahip olup, bu hakların devri,satılması,kiraya verilmesi.






4-TURİZM
1-Turistik amaçlı otel,motel,kamping,tatil köyü açmak, işletmek,satın almak, satmak, kiraya vermek, kiralamak
2-Seyahat ve turizm acentesi kurmak, yurt içinde ve yurt dışında turistik gezi ve turlar düzenlemek.
3-Hac ve umre organizasyonlarını gerçekleştirmek.
4-Her türlü turizm faaliyetinde bulunmak.
5-PETROL
1-Her türlü petrol ürünlerinin alım ve satımını yapmak, işletmeler kurmak, ithalat ve ihracatını yapmak ve bunların pazarlamasını yapmak.
2-Her türlü petrol ürünleri için istasyonlar açmak, bayilik almak ve vermek, daha önce kurulmuş olanlara iştirak etmek ve ortaklıkta bulunmak, ilgili tesisleri kiralamak ve kiraya vermek.
3-Şirket bu iş kolu ile ilgili bina yaptırabilir.
4-Şirket bu sanayi kolu ile ilgili teşvik belgelerini çıkarmak ve yurt içinden ve yurt dışından krediler temin etmek.
5-Şirket bu iş kolu ile ilgili menkul, gayrimenkul alır ve gerektiğinde satar. Bu gayrimenkuller üzerinde tevhit ve parselilasyon yaptırıp ve vasıf değişikliği yapar, satar, ipotek alır ve ipotek verir. Bunlar üzerinde haklar tesis eder, fek eder.

a)Yurt içinde ve yurt dışında ihaleye katılmak.
b)Şirketin konuları ile ilgili olarak Türkiye’de ve yabancı ülkelerde mukim hakiki ve hükmi şahıslara patent lisans anlaşmaları yapmak. Bu hakları satın almak veya kiralamak, kendi geliştirdikleri teknikleri için patent hakkını tescil ettirip sahip olmak, gerek başkalarından satın aldığı ve kiraladığı gerekse kendi tarafından icat edilecek patent ve lisans haklarını yurt içinde ve yurt dışında hakiki ve hükmi şahıslara satmak veya kiralamak.
c)Şirket bankalardan iç ve dış kredi kurumlarından kredi ve teminat mektubu alabilir, bu amaçla rehin ve ipotek verebilir, müteselsil kefil olabilir, kefaletler verebilir, alabilir. Girişilen iş ve taahhütlerin gerektirdiği hallerde başkalarına ait taşınır ve taşınmaz malları şirket lehine her türlü ayni hakları tesis edebilir tasarrufta bulunabilir.
d)Konusu ile ilgili faaliyetlerde bulunabilmek amacıyla her türlü menkul ve gayrimenkul malları satın almak inşa ettirmek kiralamak şirkete ait malları ipotek almak ve vermek kiraya vermek teminat olarak göstermek devir ve ferağ etmek, diğer ayni haklar tesis etmek, diğer hukuki tasarruflarda bulunmak.
e)Şirket konusuyla ilgili danışmanlık hizmetleri distribütörlük yabancı firmalarda acentelik mümessillikler ve muhabirlikler almak. Yabancı firmalara temsilcilikler acentecilikler mümessillikler ve muhabirlikler vermek.
f)Yabancı holdinglerle veya diğer şirketlerle kısa veya uzun süreli ortaklıklar ve şirketler birliği kurmak bunlarla geçici iştirakler kurmak ve yapılacak işbirliğinin mahiyetine uygun anlaşmalar yapmak.
g)Transit ticaret bedelsiz ihracat ve kiralama yolu ile ihracat yapmak
h)Serbest bölgelerde ve yurt dışı antrepolara ihracat yapmak.
ı)Yurt dışında ihracata ilişkin düzenlenecek konusuyla ilgili fuarlara katılmak.
i)Konusu ile ilgili olarak yurt dışında şubeler temsilcilikler ve irtibat büroları açmak.
j)Amaç ve konularda belirtilen iş kolları dâhilinde her türlü ticaret, komisyonculuk, acentelik, dağıtıcılık, bayilik ve imalat ve taahhüt işleri yapmak.
k)Şirket yukarıda sayılan amaçlarla ilgili ithalat ve ihracatını yapmak, alım ve satımını yaptığı maddelerin ambalajlanması, tasnifi, makine teçhizatı satın alması, tesisler kurması, araç ve gereçleri temin ve tesis etmek, satın almak, kiralamak, kiraya vermek. Daha önce kurulmuş olanlara iştirak etmek.
l)Şirketin amaç ve konusunu gerçekleştirmek için araçlar, taşınır ve taşınmaz mal ve hakları satın almak, satmak, ipotek almak, vermek, kaldırmak, imar uygulama işleri, gayrimenkul mülkiyeti, kat mülkiyeti, kat irtifakı tesis eder, devir ve ferağ muamelelerini yapar ve aynı haklarını tesis eder.
Yukarıda gösterilen hususlardan başka ileride şirket için faydalı ve lüzumlu işlere girişmek istendiği takdirde ortaklar kurulunca alınacak karara göre hareket edilir. Ana sözleşme değişikliği mahiyetinde olan bu işlem için değişiklik tescil ve ilan ettirilecektir.

MERKEZ VE ŞUBELER :
MADDE 04 : Şirketin merkezi Konya’ dır. Adresi ………………………………………KONYA’ dır. Adres değişikliğinde yeni adres, ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir. Tescil ve ilan edilmiş adrese yapılan tebligat şirkete yapılmış sayılır. Tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır.
Aynı merkezde olmak kaydıyla yalnız adres değişikliği için ana sözleşmede değişiklik yapmak zorunlu değildir. Merkez değişikliği ana sözleşme değişikliği gerektirir.

ŞİRKETİN SÜRESİ :
MADDE 05 : Şirketin süresi tescil ve ilan tarihinde başlamak üzere 99 (doksandokuz) yıldır.

SERMAYE :
MADDE 06 : Şirketin sermayesi her biri 25-YTL kıymetinde 1.000-Adet paya ayrılmış 25.000-YTL (yirmibeşbin)’ dir. Sermaye ortaklar tarafından;

S.NO ORTAK. ADI-SOYADI P.ADEDİ P. DEĞERİ TAAHHÜT EDİLEN SERMAYE
1-
2-

T O P L A M 1.000- 25-YTL 25.000-YTL

Şeklinde muvazaadan ari olarak ve tamamen taahhüt edilmiştir. Şirket sermayesinin ¼”ü tescil tarihinden itibaren üç ay içinde kalanı ise tescil tarihinden itibaren en geç üç yıl içinde ödenecektir. Bu husustaki ilanlar ana sözleşmenin ilan maddesi gereğince yapılır.




PAYLARIN DEVRİ :
MADDE 07 : Ortakların her biri payını ancak diğer ortakların açık izni ile tamamen oy birliği aranarak devir edilebilir.

İLAN :
MADDE 08 : Şirkete ait ilanlar T.T.K.’nın 37.maddesinin 4.Fıkrası hükümleri saklı kalmak şartıyla, şirket merkezinin bulunduğu yerde çıkan en az bir gazete ile en az yedi gün evvel yapılır.

ŞİRKETİN İDARESİ :
MADDE 09 : Şirketin işleri ve muameleleri ortalar kurulu tarafından seçilecek bir veya bir kaç müdür tarafından yürütülür müdürler, ortaklar arasından veya dışarından seçilebilir. İlk yirmi (20) yıl için şirket ortaklarından ……………………………………şirket müdürü seçilmiş olup münferiden imza yetkisine sahip kılınmıştır.

TEMSİL VE İLZAM :
MADDE 10 : Şirketi müdür yada müdürler temsil eder. Şirketi temsil ve ilzam edecek imzalar ortaklar kurulu tarafından tespit, tescil ve ilan olunur.

HESAP DÖNEMİ :
MADDE 11 : Şirketin hesap yılı ocak ayının birinci günü başlar, aralık ayının otuz birinci günü sona erer. Yalnız ilk hesap yılı şirketin kesin surette kurduğu tarihten başlayarak aralık ayının sonuncu günü biter.

KARIN DAĞILIMI :
MADDE 12 : Şirketin safi karı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktardır. Safi kardan her sene evvela % 5 ihtiyat akçesi ayrılır, kalan hissedarlara ödenmiş sermaye üzerinden hisseleri oranında dağıtılır. Kara iştirak edenlerle hissedarlara dağıtılması kararlaştırılan miktardan T.T.K.’nun 466. maddesinin 2.Fırkasının 3 numaralı bendi gereğince %10 ayrılarak umumi yedek akçeye eklenir. Kardan bir kısmının hissedarlara dağıtılması veya şirket adına işletilmesi veya memurlara, hizmetlilere ikramiye olarak verilmesi gibi kararlar şirket sermayesinin en az %51’ini temsil eden hissedarların kararına bağlıdır.

İHTİYAT AKÇESİ :
MADDE 13 : İhtiyat akçesi şirket sermayesinin %20’sine çıkıncaya kadar ayrılır. Bu miktarın azalması halinde yeniden ihtiyat akçesinin ayrılmasına devam olunur. Kanuni ve ihtiyari ihtiyat akçeleriyle kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre ayrılması gereken miktarı safi kardan ayrılmadıkça hissedarlara kar dağıtılmaz.

KANUNİ HÜKÜMLER :
MADDE 14 : Bu ana sözleşmede bulunmayan hususlar hakkında T.T.K’ nın hükümleri uygulanır.


ORTAKLAR KURULU

deneme

blog deneme