18 Mayıs 2013 Cumartesi

Mükellef Bildirim Formu nasıl doldurulur?‏

Mart ve Nisan aylarından sonra bize MAYIS ayını da cefa çekecek hale getirerek zehir eden SAYIN BÜYÜKLERİMİZE teşekkürler ediyoruz. Söz konusu bildirimin amacının "ney olduğunu" tabii ki bu teknoloji çağında anlamak biraz zor geliyor bize. Yoksa biz mi geriyiz diyorum kendi kendime. Bu yazımda SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIMA bu form en iyi nasıl doldurulur onu anlatacağım;

1. Öncelikle LUSTRAL gibi sakinleştirici ilaç alınır. Mümkün olan en yüksek doz tercihiniz olmalıdır.

2. Sonra mükellefler tek tek dökülür. Kimin adı-soyadı veya unvanı hatalı ayıklanır. Özelllikle "Alaattin" gibi adlara dikkat edilir, zira bu isimlerin 30'dan fazla yazılış şekli vardır. Zamanında kayıt yapan nüfus memurunun ruh haline sahip olmayan vergi memuru farklı yazmış olabilir.

3. İlk açılışını sizin yapmadığınız mükelleflerin işe başlama tarihi, ticaret sicil no.su ve oda kayıt no.su gibi bilgilerin elde edilmesi için mümkünse bir dedektif firma ile anlaşma yapılır. Yoksa eş, dost ve akraba yardıma çağrılır. Mükellefler paylaştırılır ve herkes sahaya yayılır. Aman dikkat! Gittiği yerde gönderdiğiniz akrabanız sopa yiyebilir. Bir çok mükellef "ne bileyim ben, sen muhasebecisin sen bilirsin" diyebilir.

4. Eğer mükellefin SGK'ya tabi işyeri varsa personel seferber edilir ve MART ayında çalışan işçilerin yaşlarına ve cinsiyetlerine göre sınıflaması yapılır. (Bu bilgi neden MART ayına ait oluyor? Kedilerle bir ilgisi var mı? Anlayamadım) Bildirgeler ve İŞKUR belgeleri kontrol edilir. Mutabakat sağlanır.

5. Gözleri iyi gören iki ekip oluşturulur. Bir ekip mükelleflerin fatura dosyalarından ELEKTRİK ve DOĞALGAZ faturalarını ayıklar; ikinci ekip işyerlerini dolaşarak SAYAÇ üzerindeki ABONE NO'larını alır. (Diyelim ki ESGAZ abone no.sunu hatalı yazdı. 1170 TL cezayı yine siz yiyeceksiniz!)

6. NACE diye bir tablodan NİCE abuk subuk faaliyet sözlüğü ele alınır. Tek tek müşterilerle eşleştirmeye çalışılır. Vergi levhasındaki NACE kodunun hatalı olabileceğini aklınızdan çıkarmadan NACE sözlüğü iyicene araştırılır.

7. Mükelleflerin Brüt Satışlarla ilgili hasılat hesaplarının muavinleri alınır; tek tek satış faturalarıyla rotlanır. Hangi satış hangi NACE koduna giriyor bir ince tespit edilir. (Diyelim ki hem elektrik malzemesi satan hem de tesisat yapan bir mükellefiniz var. Her bir faturayı ayıklayıp ayrı NACE kodlarına girmeniz gerekir.)

8. Sonra işyerlerinin kira olanları seçilir ve mal sahiplerinin T.C. no.ları listelenir.

9. Adres doğrulama sisteminden mükellefin adresi tespit edilir. Ancak çoğunlukla tespit edilemez. Bunun için mükellefin adresine cep telefonlu bir personel gönderilir ve sağındaki solundaki numaralar bulunur. Bazı binalarda birden fazla numara tabelası olabilir. Varsa sokakta eskiden beri oturan yaşlı büyüklere sorulur. Hangi levha sonra çakıldı gibi diye araştırma yapılır. Eğer mümkünse tapu kaydından PAFTA-ADA-PARSEL no.ları karşılaştırılır. Yine yoksa "koskoca MALİYE bakanlığı yazı yazdı. Benim işimi öncelikle halledeceksiniz" diye BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'ne gidilir. Oradan "bizim adres no verme gibi bir yükümlülüğümüz yok" cevabı alınır. Bu cevapla artık TAPU'ya mı gidersiniz yoksa NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE mi? orasını bilmem.

10. Bütün bu bilgiler bir form haline getirilir ve bir kopya çıkarılarak mükellefe götürülür. Mükellefe bu bilgilerin doğru olduğuna dair "imza ve kaşe" istenir. Ayırcana bu hizmetin bedeli olarak 100 TL ödenecek denir (tabi bu sırada mükellefin gözüne bakılmamalıdır) Yok anlamadı TÜRMOB'un kapı gibi yazısı alınır, gözüne sokularak "valla zorunlu" denilir. Bol nasihat ve vaat ile geri dönülür.

11. Bilgiler itinayla sisteme girilir; girerkene biri odaya girerde kafa karıştırılırsa yine girilir (zira adamlar kaydet düğmesini en sona koymuşlar) Bitince tüm personele 3 kere kontrol ettirilir. Varsa 3 arkadaş (mesela eski TÜRKÇE hocanız falan) daha kontrol ederek ve "bismillah" denilerek ONAYLANIR.

12. Onaylanan mükellefler için 100+KDV-STOPAJ makbuz düzenlenir. Alt nüsha koçanda kalır. Üst nüsha bir bardak ılık suda bir kaç defa bastırılırak (ne kadar dem istiyorsanız o kadar bastırınız) demlenir ve afiyetle içilir. Hepsini kendiniz içmeyin; personelinize de içirin, çocuklara bu yorgunluk üzere iyi gelir.

(mail adresime gelen bu yazıyı herkes ile paylaşmak için buraya aktarılmıştır. )

4 Mayıs 2013 Cumartesi

BEŞ KİŞİYLE ARKADAŞ OLMA !

BEŞ KİŞİYLE ARKADAŞ OLMA! Muhammed Bâkır Hazretleri buyurdular: Babam İmam Zeynelâbidîn Hazretleri bana: “Beş sınıf insanla arkadaş olma, onlarla konuşma, onlara yoldaş olma.” diye nasihatte bulundu. Babacığım, canım sana feda olsun! Bu beş sınıf insan kimdir? diye sordum. Buyurdular ki: “Fâsık (Allâhü Teâlâ’nın emirlerine uymayan) kimse ile arkadaş olma, çünkü o seni bir lokma yemeğe, belki de bundan daha az bir menfaate satar.” Daha azı nedir diye sordum. “Daha azı, elde etmek için hırslı olup da elde edemediği şeydir.” Babacığım ikincisi kimdir? “Cimri ile arkadaş olma! Çünkü o, çok muhtaç olduğun bir zamanda, malını korumak için seninle alakasını keser.” Üçüncüsü kimdir, babacığım? “Yalancı ile arkadaş olma! Çünkü o, serap gibidir; yakın olanı sana uzak gösterir, uzak olanı yakın gösterir.” Dördüncüsü kimdir, babacığım? “Ahmak kimse ile arkadaş olma! Çünkü o, sana faydalı olmak isterken zarar verir.” Babacığım, beşincisi kimdir? “Sıla-i rahmi terk eden, yakın akrabalarıyla münasebetini kesen kimse ile arkadaş olma! Çünkü Kur'ân-ı Kerîm’de tam üç yerde böyle kimsenin mel'ûn olduğunu gördüm.” alıntı